Suluada » Türkiye’nin Maldivleri Hakkında 13 Önemli Bilgi

1
524
suluada

Bu yazıda “Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Suluada hakkında “Suluada nerede?” , “Suluadaya nasıl gidilir?” gibi çok merak edilen soruları yanıtlayarak, “Suluada tekne turu” hakkında detaylı bilgi vermeye çalıştım.

Suluada Gezi Rehberi

  1. Suluada nerede?
  2. Suluada’ya nasıl gidilir?
  3. Suluada’da kamp yapılır mı?
  4. Suluada Tekne Turu
  5. Suluada Şifalı Suyu
  6. Suluada Ön Plajı
  7. Suluada Arka Plajı
  8. Hacivat Koyu
  9. Amerikan Koyu
  10. Ceneviz Koyu
  11. Fosforlu Mağara
  12. Sazak Koyu
  13. Korsan Koyu (Çoban Limanı)

Suluada nerede?

suluada

“Türkiye’nin Maldivleri” olarak bilinen Suluada, Antalya ilimizin Kumluca mevkiinde yer almakta olan bir Akdeniz adasıdır. Antalya Körfezi’nin en batı ucu olan Gelidonya Burnu’na yaklaşık olarak 7 kilometre uzaklıkta bulunur. Antalya halkı tarafından bile az bilinen bu saklı cennet, Akdeniz’de görebileceğiniz en güzel turkuaz sulara sahiptir.


Suluada’ya nasıl gidilir?

suluada

Adaya, Adrasan ve Olimpos’tan hareket eden tekneler ile ulaşım sağlanmaktadır. Her gün düzenlenen günübirlik Suluada tekne turlarına katılarak veya kendinize özel olarak kiralayabileceğiniz tekneler ile adaya ulaşabilirsiniz.

Suluada’ya gitmek için öncelikle Adrasan’a gitmelisiniz. Antalya Adrasan arası 94 kilometredir, yolculuğunuz araçla ortalama 1,5 saat sürecektir. Kendi aracınız dışında, Antalya Otogarı’nın hemen yanından hareket eden Çiçek Tur minibüslerini kullanarak Adrasan’a ulaşabilirsiniz.

Eğer hava yolu ile Antalya’ya geldiyseniz, öncelikle Antalya Ototgarı’na gitmeniz gerekiyor. Bunun için HAVAŞ servisleri, tramvay veya belediye otobüslerini kullanabilirsiniz. Daha sonra otogarın yanından Kumluca yönüne hareket eden minibüsleri kullanarak Adrasan’a ulaşabilirsiniz.

Toplu taşıma kullanmak istemiyorsanız, Antalya Havalimanı’ndan özel transfer hizmeti satın alabilir veya araç kiralayarak yaklaşık 1,5 saatte Adrasan’a ulaşabilirsiniz.

Yapacağınız yolculukta, daha önceki yazımızda anlattığımız Seyahat Uygulamaları, yolculuğunuzu büyük oranda kolaylaştıracaktır. İncelemeyi unutmayın.


Suluada’da kamp yapılır mı?

suluada

Evet! Ancak ada doğal sit alanı olarak koruma altındadır. Bu sebeple Suluada’da kamp yapmak için yerel yöneticiler ve jandarmadan izin almanız gerekmektedir. Adada kamp yapamasanız da, Suluada Tekne Turu başlığı altında yer alan koylar arasında harika kamp alanları bulunmaktadır.

Bölgede kamp yapmayı düşünüyorsanız, ihtiyacınız olan tüm bilgileri, daha önce yazmış olduğum Kamp Malzemeleri yazısında bulabilirsiniz.


Suluada Tekne Turu

suluada

Akdeniz’in saklı cenneti Suluada’yı ve çevresindeki el değmemiş koyları keşfetmek için tekne turuna katılmaktan başka çareniz yok. Sadece size özel bir tekne kiralayabileceğiniz gibi, günübirlik düzenlenen tekne turlarına da katılabilirsiniz. Bütçenize göre hangisini tercih edeceğiniz size kalmış. Tur düzenleyen firmaların merkezleri Olimpos ve Adrasan’da bulunuyor. Tekneler genelde Adrasan Limanı’ndan hareket ediyor ancak Olimpos’tan hareket eden özel turlar da olabiliyor.

Suluada tekne turlarına katılmak istiyorsanız, 1 gün önceden mutlaka hangi tura katılacağınıza karar verip, rezervasyon yaptırmalısınız.

Eğer Olimpos’ta konaklıyorsanız, tercih ettiğiniz firmaya göre, tur fiyatına Olimpos’tan Adrasan’a transfer hizmeti de dâhil edilebiliyor. Dâhil olmadığı takdirde tur için öncelikle Adrasan Limanı’na gitmeniz gerekiyor.

Turlar genel olarak 10.00 civarında Adrasan’dan hareket ederek, 18.00 gibi tekrar Adrasan’a dönüş yapmaktadır. Turlarda öğle yemeği hizmeti de veriliyor. Menüde levrek, çipura, tavuk, makarna ve salata bulunuyor. Gün boyu çay, bisküvi ve meyve ikramı da yapılıyor. İçecekler ise ekstra ücretlendiriliyor.

Suluada tekne turları maliyeti ortalama 70-120 TL arasında değişmektedir. Fiyatı belirleyenler ise tarihler, yoğunluk, yemek seçenekleri, transfer ve rehberlik hizmetidir. Eğer kendinize özel bir tekne kiralamak istiyorsanız bunun da maliyeti yaklaşık olarak 400-600 TL civarında olmaktadır.

Adrasan’dan hareket eden tekne turları, öncelikle Suluada’ya sonrasında ise civardaki el değmemiş, kara ulaşımı olmayan, masmavi Akdeniz koylarına uğramaktadır.


Suluada Şifalı Suyu

suluada

Adrasan’dan hareket eden tekneler ile yaklaşık 30-40 dakika sonra Suluada’ya ulaşacaksınız. Suluada’daki ilk durak, bir doğa harikası olan Suluada şifalı suyunun çıktığı nokta olacak. Toros Dağları’ndan gelen bu su, yerin ve denizin altından kendine bulduğu yol ile karadan 15 kilometre uzaklıkta bulunan Suluada’nın üzerinden günyüzüne çıkmaktadır. Denizin ortasında tatlı su…

Yıllarca bölgedeki denizciler tarafından tatlı su kaynağı olarak kullanılan suyun, şifalı olduğuna inanılıyor. Özellikle böbrek taşı düşürenlere ve diğer böbrek rahatsızlıklarına iyi geldiği söylenen suyun tadı oldukça güzel ve buz gibi olduğu için Antalya sıcağının altında oldukça rahatlamanızı sağlıyor.

Şifalı su, ada üzerinde, kayalıkların bulunduğu bir bölgeden çıkıyor. Tekneler kayalıkların olduğu kısma yanaşıyor ancak yoğun dönemlerde aynı anda 10 tekne yanaşabiliyor bu da ufak çaplı bir izdihama yol açabiliyor. Şifalı suya ulaşmak için önce denize girmeniz ve kayalıklar üzerinde yürümeniz gerekiyor. Deniz derin ve kayalıklar tehlikeli olabileceği için yüzme bilmeyenlerin kesinlikle suya ulaşmaya çalışmamasını tavsiye ediyoruz. Kayalıklar üzerinde rahat hareket etmek için, yanınıza bir çift deniz ayakkabısı almanızda fayda var. Suya ulaşmışken yanınıza da alabilirsiniz, bunun için boş şişe götürmeyi unutmayın.


Suluada Ön Plajı

suluada

Suluada tekne turunuzun bir diğer durağı da Suluada’da bulunan iki plajdan biri olan Suluada Ön Plajı. Tekneler Suluada Ön Plajı’nda demir atıyor ve yaklaşık 2-3 saatlik bir mola veriliyor. Suluada’nın rüzgâr alan bu plajında deniz biraz dalgalı. Tekneler rüzgâr ve dalga durumuna göre buradaki mola süresini değiştirebiliyor.

Plaja geldiğinizde sizi ilk karşılayan şey rengine inanamayacağınız, masmavi sular olacak. Heyecandan çığlık atanlar bile olabilir, korkmayın. Tabii suyun bu kadar turkuaz gözükmesinin tek bir sebebi var o da bembeyaz kumlar! Nasıl bu kadar beyaz olabilir diye düşünüyorsanız açıklaması şu şekilde:

Doğal resif bölgesi olan Suluada, biyoçeşitlilik anlamında da Türkiye’nin en zengin bölgelerinden birisi. Kalsiyum karbonat içeren kaya yapısının dışında, kumlar üzerinde yaşayan Foraminifera ismindeki mikroorganizmalar sayesinde kumlar bu kadar beyaz gözükmektedir. Üzerinde yapılaşmaya izin verilmeyen Suluada, ekolojik olarak oldukça iyi korunmuş bir bölge. Ancak son yıllarda oldukça popülerleşmesi, doğal yapının bozulması konusunda bir hayli endişe verici…

Suluada Ön Plajı’nda havlunuzu bembeyaz kumlar üzerine atarak güneşin ve masmavi manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz.


Suluada Arka Plajı

suluada

Ön plajda verilen yüzme molasının ardından, Suluada’nın arkasında bulunan, daha kuytuda kalan, rüzgârsız ve dalgasız Suluada Arka Plajı sıradaki durağınız oluyor. Ön plaj için söylediğimiz, tonuna inanamayacağınız mavi bir deniz ile bembeyaz kumlar burada da sizi bekliyor olacak. Suluada Arka Plajı, daha iç kısımda kaldığı için rüzgâr almıyor ve durgun suyu sayesinde müthiş bir yüzme keyfi yaşatıyor. Üstelik bembeyaz kumlar sayesinde, suyun altını da rahatlıkla izleyebiliyorsunuz, plaja gelirken yanınıza mutlaka deniz gözlüğü almalısınız! Rüzgârın olmayışı sebebiyle yemek molası da burada veriliyor. Turkuaz sulara dalmak, bembeyaz kumlarda güneşlenmek, harika fotoğraflar çekmek, bir de Akdeniz balıkları ile karnınızı doyurmak, işte Suluada Arka Plajı’nda sizi bekleyen bir dolu güzellik…


Hacivat Koyu

hacivat koyu

Suluada tekne turlarının birden fazla rotası bulunuyor. Tüm tekneler Suluada’ya uğruyor ancak, diğer koylar için farklı rotaları bulunuyor. Seçeceğiniz tura göre rotanızda yer alabilecek koylardan biri de Hacivat Koyu.

Mükemmel bir turkuaz tonuna sahip Hacivat Koyu’nda ister derin suların keyfini çıkarın, isterseniz sadece manzaranın güzelliğini seyredin. Suluada’dan sonra, bölgedeki koylar arasında en güzel turkuaz rengi burada göreceğinize emin olabilirsiniz. Kıyıda kayalıkların olması sebebiyle, tekneler açıkta demir atıyor ve yüzme molası veriliyor. Hacivat Koyu her turun rotasında bulunmuyor, buraya gelmek istiyorsanız turunuzu seçerken bu detayı göz önünde bulundurmayı unutmayın!

Koy, ismini kıyıdaki kayaların Hacivat’ın kukuletasına benzemesinden alıyor. En az 10 metre derinliğe sahip koy içerisinde çeşitli balıklardan deniz bitkilerine kadar birçok canlı türünü görme şansınız var. Tabi bunun için deniz gözlüğü şart! Dalgasız, derin ve berrak sularından çok etkileneceksiniz…


Amerikan Koyu

amerikan koyu

Asıl adı Kelleci Koyu olan koy, Suluada’nın tam karşısında yer alıyor. Turların uğrak noktası olması dışında, arkeologların büyük ilgisini çeken koyun bir de hikâyesi mevcut.

Yaklaşık 40 yıl önce Amerikalı arkeologlar, dünya tarihinin ilk Sualtı arkeolojik kazısını gerçekleştirip Gelidonya Batığı’nı bulma hedefi ile Kelleci Koyu’na gelirler. Uzun yıllar boyunca arkeolojik dalışların merkezi olan koy, Amerikalı dalgıçlar için adeta bir üs haline gelmiştir. Bu nedenle de o tarihten itibaren Amerikan Koyu olarak anılmaya başlanmıştır.

Gelidonya Batığı’na 1 saat mesafede bulunan koyun etrafındaki kayalıklar sebebiyle kara ulaşımı engellenmiştir. Koyda duvar şeklinde yükselen kayalıklar bulunur. Bu kayalıkların önemi ise, üzerlerinde bulunan tatlı su kaynağıdır. Kaynak, arkeolojik kazılar sırasında bölgede kamp kuran dalgıç ve arkeologlara su sağlarken aynı zamanda su altından çıkarılan eserlerin yıkanarak tuzdan arındırılmasını sağlamıştır.

Yapılan kazılar sonucunda, 1960 yılında gün yüzüne çıkarılan, Genç Tunç Devri’nden kalma olduğu bilinen Gelidonya Batığı diğer adıyla Fenike Batığı, günümüzde Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

amerikan koyu

Gelidonya Batığı ve Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi hakkında detaylı bilgi için T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın sitesini inceleyebilirsiniz.

Yeşil ile mavinin güzel tonlarının buluştuğu Amerikan Koyu’nda dalış faaliyetleri de gerçekleştirilmektedir. Adrasan ve Olimpos’ta yer alan dalış merkezleri ile görüşüp, burada dalış yapabilirsiniz.

Amerikan Koyu, her turun rotasında bulunmamaktadır. Buraya gelmek istiyorsanız, seçeceğiniz tura karar verirken, rotada bulunup bulunmadığını göz önünde bulundurmanızı öneririz.


Ceneviz Koyu

ceneviz koyu

Diğer koylar gibi, seçeceğiniz tura göre rotanıza dâhil olabilecek koylardan biri ve en popüleri Ceneviz Koyu’dur. Musa Dağı’nın eteklerinde, açık denize doğru bakan koya Porto-Ceneviz Koyu da denmektedir. Beydağları Milli Parkı içerisinde yer alan ve doğal sit alanı olan koyda, yapılaşma yasak olsa da ne yazık ki yasaklar çiğnenmiş ve doğa harikası olan bu koya insan eli değmiştir…

İçerisinde derme çatma evler ve yaşayan aileler bulunan koyda kamp yapılabilmektedir. Ancak özellikle bölge halkı tarafından en çok şikâyet edilen konu, Ceneviz Koyu’nda kamp yapanların, tüm atıklarını koyda bırakarak gitmesidir. Sözde doğayı seven, doğa ile baş başa kalmak için kamp yapan bu insanların, doğaya en büyük kötülüğü yapması oldukça ironik değil mi? Ceneviz Koyu’nda kamp yapmak isteyenler için tatlı su kaynağı bulunuyor ancak, koya yürüyerek ulaşmak yaklaşık 5 saat sürüyor. Sadece yürüyerek ve tekneler ile gelebileceğiniz koya, taşıt ile ulaşım mümkün değil.

Koyun bir yamacında bulunan kale kalıntısı ise, buraya Porto-Ceneviz Koyu denmesine neden olmuş. Cenevizlilerin 11. ve 15. yüzyılarda Akdeniz ve Karadeniz kıyılarında ticaret kolonileri kurdukları, kaleler inşa ettikleri veya buralarda bulunan kaleleri onardıkları bilinmektedir. Ceneviz Koyu’nun hemen arkasında Yalancı Koy adı verilen koyu da görmek mümkün. Tekneler buraya da uğrayabiliyor. Yalancı Koy ile Ceneviz Koyu sırt sıra bulunuyor. Şanslıysanız eğer, her iki koyda da Akdeniz Fokları ve Caretta Caretta kaplumbağalarını görebilirsiniz.

ceneviz koyu

Ceneviz Koyu’nu diğer koylar arasında bu kadar popüler yapan şey ise, koyun iç kesimlerinde bulunan, güzelleştirdiğine inanılan çamur… Çamur ne kadar güzelleştirir, vücuda faydası var mıdır bilinmez ancak güzel bir pazarlama stratejisi olduğu kesin…

Koy iki taraftan da kayalar ile çevrildiği için dalgasız, berrak bir suya sahip. Suyun maviliği karşısında büyülenecek, hemen atlamak isteyeceksiniz. Ancak karaya çıkacaksanız, çakıl taşlarının bulunduğunu unutmamalısınız. Yanınıza alacağınız bir çift deniz ayakkabısı, sizi rahat ettirecektir.


Fosforlu Mağara

fosforlu mağara

 

Kızılçamlar ile doğanın eseri muhteşem kayalıkların birleşmesi ile ortaya çıkan Forforlu Mağara, yaklaşık 40 metre uzunluğundadır. Tur tekneleri fenerler eşliğinde mağaranın içerisine girerler. Kayalıklar arasından mağaraya yüzerek girmek de mümkündür ancak, Akdeniz Fokları’nın üreme mevsiminde yüzmek yasaktır. Mağara içerisinde küçük ancak ayakta durabileceğiniz kumluk, oda gibi bir alan da bulunmaktadır.

Mağaranın duvarlarını oluşturan kayaların fosfor ile kaplı olması ve parıl parıl parlaması sebebiyle bu isim verilmiştir. Kapalı alan ve karanlık korkusu olanların gitmemesini, rotasında mağarayı bulunduran turları seçmemesini öneririz. Ancak jeolojik olarak da çok değerli olan Fosforlu Mağara, görülmeye değer bir yerdir. Özellikle akşam saatlerinde buraya özel olarak düzenlenen turlara katılarak, karanlıktaki müthiş parlamayı görmelisiniz. Macera severlerin mutlaka keşfetmesi gereken, ülkemizdeki çok önemli ancak az bilinen yerlerden biri de Fosforlu Mağara’dır.


Sazak Koyu

sazak koyu

Antalya’da Musa Dağı’nın eteklerinde, saklı bir cennet olan Sazak Koyu, dik bir yamacın arkasına saklanmış Ceneviz Koyu ile sırt sırta bulunmaktadır. Bunlara eşlik eden Yalancı Koy ile birlikte, adeta muhteşem üçlü oluştururlar. Koyun arkasındaki geniş ormanlık alanda, Adrasan’a kadar uzayan bir orman yolu bulunur. Beydağları Milli Parkı içerisinde yer alan Sazak Koyu’na, zaman zaman araçla gelenler olsa da, ulaşım çoğunlukla tekneler ile sağlanır. Bölgedeki kaptanlar tarafından “Balayı Koyu” olarak da isimlendirilen Sazak Koyu’nda kamp yapmak mümkündür. Sahilden 100 metre mesafede, bir tatlı su kaynağı bulunuyor. Adrasan’dan orman yolunu kullanarak Sazak Koyu’na yürüyüş yapmak da mümkün. Macera severler için güzel bir rota olan yol, gidiş-dönüş 16 kilometredir. Toprak bir patikadan yapacağınız yürüyüş sonunda ulaşacağınız manzara karşısında, duygulanmamak elde değil!

Sazak Koyu da diğer koylar gibi, her Tekne Turu rotasında bulunmuyor. Bu doğa harikasını görmek istiyorsanız, turunuzu seçerken rotayı kontrol etmeyi unutmayın!


Korsan Koyu (Çoban Limanı)

korsan koyu

Beydağları Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan, Adrasan’a en yakın koylardan biri olan Korsan Koyu’nun, neden bu ismi aldığı bilinmiyor. Tekne Turu rotalarının en son durağı olan Korsan Koyu’nda, tekneler üzerinde, yüksek müzik eşliğinde, köpük partileri yapılıyor.

Korsan Koyu’nu diğer koylardan ayıran en önemli özelliği, iniş yapılacak bir sahilinin olmayışıdır. Tamamen kayalardan oluşan koyda, tekneler açıkta durur, suyun derinliği ise yaklaşık 40 metredir. Derinliği sayesinde koyu lacivert renge rahip koyun bir diğer özelliği ise, su altındaki amforalardır. Amfora, Antik Dönemlere özgü bir çeşit çömlektir. Deniz gözlüğünüzü takıp, derin suların altındaki amforaları izlemek, Korsan Koyu’nun en keyifli yanıdır.

Adrasan, Olimpos bölgesinde, Korsan Koyu olarak anılan birçok koy bulunmaktadır. Diğerleri kara ulaşımının olduğu koylar iken, bu koyu onlardan ayıran en büyük özelliği sadece denizden ulaşılabiliyor olmasıdır.

Tüm bu bilgiler ışığında, Akdeniz’in saklı cenneti, Türkiye’nin Maldivleri, Suluada’da harika bir gün geçirmenizi dilerim.


Bölge hakkında detaylı bilgiye sahip olmak için, daha önce yazmış olduğum Olimpos Gezilecek Yerler yazısını da incelemeyi unutmayın.

Yazı Özeti
Suluada » Türkiye’nin Maldivleri Hakkında 13 Önemli Bilgi
Konu
Suluada » Türkiye’nin Maldivleri Hakkında 13 Önemli Bilgi
Açıklama
Suluada hakkında hazırlamış olduğumuz yazı içerisinde; Suluada nasıl gidilir, Suluada kamp yapılır mı, Suluada tekne turu gibi birçok sorunun cevabını bulabilirsiniz.
Yazar
Yayıncı Adı
Rotamhikaye
Yayıncı Logo

1 YORUM

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen adınızı buraya girin